Çocuklarımız neden ideallerimizdeki gibi değil?
Zor bir soruyla başlayalım. Çocuklarımız Neden İdeallerimizdeki Gibi Değil?
Düşüncelerimiz, ideolojilerimiz, davranışlarımız, farkılı da olsa toplum olarak ortak yönümüz çocuklarımızın istediğimiz gibi olmamaları.
Cahillerimizin farklı, entellerimizin farklı, fakirlerimizin farklı, zenginlerimizin farklı, ideolojik tiplerimizin farklı, siyasetten sakınanlarımızın farklı sorunları var. Cahillerimiz saf, entelektüellerimiz kıl, fakirlerimiz pasif ve gayretsiz, zenginlerimiz kibirli ve tatminsiz. İdeolojik tiplerimiz mükemmeliyetçi ve alıngan, siyasetten uzak duranlarımız saf ve kullanılmaya müsait.
Tüm bunlar bazı ortak sorunları doğuruyor doğal olarak:
* Birincisi çocuklarımız ile aramızda algı ve anlayış farklılıkları zaman ilerledikçe derinleşiyor.
* İkincisi çocuklarımız bizim istediğimiz konularda değil ama arzu ettikleri konularda son derece çalışkanlar.
* Üçüncüsü olumsuz arkadaş, müzik, televizyon gibi unsurlardan çok çabuk ve bir o kadar da negatif etkileniyorlar.
* Son olarak anne babalar biriken sorunlarla mücadele etmeyi değil, birlikte yaşamayı şartların dayatması olarak görüp, mevcut duruma alışmaya çalışıyorlar.
Anne babalar karşılaştıkları sorunların asıl nedeninin kendilerinin yaşam tarzından kaynaklandığının farkında değil.
Sorunları ve soruları uzatmak mümkün. Ama önemli olan doğru soruyu sorabilmek:
Çocuklarımızın istediğimiz gibi olmamasının temel nedenleri neler?
Popüler, kapitalist ve liberal kültür tabii ki etki ediyor. Doğru ama bizim hiç mi suçumuz yok? Zor bir soru soralım:
Yahudiler neden ve nasıl bu kadar etkili?
Yaklaşık 10 milyon Yahudi’nin tüm dünyada bu kadar etkili olmasının, etkili nesiller yetiştirmesiyle bir ilgisi var mıdır? Varsa nedir?
Çocuklarımızın eğitiminde kişisel, düşünsel ve davranışsal yanlışlıklarımız nelerdir?
* Milliyetçi anne babaların iftar sofralarını Coca-cola süslüyor.
* Solcu, sosyalist anne babaların çocuklarının ayaklarını Nike, bedenini Adidas süslüyor.
* Fakir ailelerin çocukları 500-1000TL’lik telefonlarla geziyor.
* İslamcı ailelerin çocukları bireysel hedeflerini önceliyor.
Peki, bu çocuklar davayı, direnişi, yokluğu, sabrı, isarı, tevekkülü, fedakârlığı nasıl öğrenecek?
Böyle giderse öğrenemeyecek. Çünkü anne babalardaki AVM kültürü, TV, bilgisayar, telefon, maç, dizi bağımlılıkları, fedakârlık eksikliği, bireysellik, içinde bulundukları yapıları geliştirmeye değil sorunları görüp büyütmeye odaklanma gibi durumlar bu sorunların temel sebeplerinden.
Anneler suçlu. Babalar daha suçlu:
Anneler çocuklarını Allah’ın ve şehitlerin emaneti olarak değil, kendi devamları olarak görüyorlar.
Hassas, alıngan, sorun yaratıcı, titiz, korumacı özellikleriyle çocukların sorunlarını çoğaltacak ortamlara zemin hazırlıyorlar.
Bir de şu aşırı iyimser anne babalar yok mu? “Elalemin çocuklarına göre bizimkiler melek gibi.”
İyi de sizin kıstasınız elalem değil ki…
Sizin kıstasınız Musab’lar, Zeynepler, Fatih’ler, Esma’lar, Elifler ve Muhammed’ler değil mi?
Peki, babaların suçu nedir?
Eski BABA ADAM ‘ları arıyoruz.
Rasyonel, kararlı, azimli, sözünden dönmez, otoriter(totaliter değil) ve basiretli babaları yani.
Şimdiki babalar ise;
Duygusal ve naif. Kurallarını ve kararlarını sürekli esnetiyor. Babalar, eşi ve çocuklarıyla amaç ve hedef eksenli değil, durum ve olay eksenli ilişki geliştiriyorlar.
Kendisini ve eşini rasyonel bir analize tabi tutmuyor. Kendisini ve eşini geliştirmek için bilinçli bir yatırım yapmıyor. Eşinin duygusal ve hassas tepkilerinin altında eziliyor.
Bana göre sosyal ilişkilerdeki ana kurallardan biri şu:
Değiştiremezsen Değişirsin…
Babalar eş ve çocuklarını değiştiremeyince kendilerini değiştirmek zorunda kalıyor.
İkinci altın kural ise şu.
Direnen kazanır.
Anne, baba ya da çocuk fark etmez. Haklı ya da haksız fark etmez…. Kim daha dirençli ise, ilişkinin ve sürecin kazananı “O”oluyor.
Anne babalardaki bir başka eksik ise, klasik Sünni kültürünün kodlarımıza kazıdığı bir durum:
Sakla, gizle, ayıp olur…
Anne babalar çocuklarının ya da eşlerinin sahici ve temel sorunlarını kendi dünyalarının bilgili, donanımlı ve tecrübeli yetişkinlerine danışmıyorlar. Ayıp olur, yanlış anlaşılabilir, imajımız zedelenir gibi düşünceleri ve kısmen utanmaları, doğru danışmanlığı talep etmelerine engel oluyor.
Burada “Kendi Dünyalarından” ifadesine dikkat çekiyorum. Çünkü klasik batıcı ve popüler pedagog ve psikologlar bu sorunlara çözüm bulamaz. Bulabilselerdi batı toplumu sorun bataklığına dönüşmezdi.
Eşlerin Birbirine Hayırlı Hizmetlerde Engel Olması
Malum örgütlü toplum güçlü toplumdur. Siyasi, insani, dini ve benzeri gerekçelerle faaliyet gösteren yapılar toplumun itici ve ilerletici unsurlarıdır. Bu yapılarda fedakâr ve çalışkan bir anne babayı görmek çocuklar için çok ama çok önemlidir. İstenilen çocuklar ve gençler haline gelmelerinin en önemli yönlerinden biri de bu yapılarda toplum için, din için, vatan için gayret göstermeleridir.
Bu noktada anne ya da babasının örnekliği son derece önemlidir. Ancak bu yapıların temel bir sıkıntısı vardır:
Karı ya da kocalar eşlerine kendini ya da evi merkeze alan kısıtlamalar getiriyorlar. Bu konuda huzursuzluk yaratıyorlar. İlişkileri geriyorlar vs…
Ya da eşinin sorumlu olduğu yapıdaki kendince gördüğü eksiklik ve aksaklıkları eşine ve çocuğuna yansıtarak yangına körükle gidiyor.
Hz. Hatice’yi unuttuk maalesef. Oysa o yapıyı iyileştirici, sorunları emici, destek olucu bir tavır tüm aile için daha etkili bir yöntem.
Evin Merkezinde Ne / Kim var?
Evlerin çocuk ya da ebeveyn merkezli olması bir başka sorun.
Anne babalar ya çocukların ilgi ve başarılarını ya da onlar hakkında kendi hayal ve isteklerini merkeze alıyorlar. Oysa doğru olan ilke ve değer merkezli bir aile yaşantısı.
Anne babalar da, çocuklar da aynı ilkelere göre davranmalı, fedakârlık yapmalı ve gayret göstermeli.
Sorunlu Arkadaş Çevresi.
Görebildiğim bir başka sorun da yanlış ve kusurlu arkadaş çevresi. Anne babalar çocuğunu geliştirip ona katkı sağlayabilecek arkadaşlar bulmasını küçüklükten itibaren önemsemiyorlar. Duygularını tatmin edip, iyi eğlendikleri akranlarıyla vakit geçirmeleri onlara yetiyor.
Dünya – Ahiret Dengesinin Kurulamaması
Anne babalar ya iş, para ve kariyer odaklı olup ölüm ve hesabı göz ardı ediyorlar. Buna karşın bazıları da çocukları zorla cennete götürecek baskı ve psikolojik şiddeti çocuklara dayatabiliyorlar.
Evet bunlar sorunlar…. Doğal olarak şu soruyu sormamız gerekiyor. Ne yapmalı?
Yapılacak çok iş var ama ilk iş şu :
Yukarıdaki hataları yapmamak…
Selam ve dua ile
(İslami Analiz)