Covid 19 Bir Kapitalist Aygıt mı? - 3
Virüs ile diz çöken Avrupa ve ABD halkları özelinde yeni dünya düzeninin dijital ağları örülürken hiç kuşkusuz her yorumcunun ortak kanaati ile dünya sosyal, siyasi ve sağlık sanayi noktasında çok farklı bir evrim geçirecek gibi.
Avrupada mevcud yaşayan neslin, ömrü boyunca görmediği bir soğuk ölüm hissi ve korkusu iliklerine kadar hissedilmişken artık yeni bir dünyanın dizaynında önlerine sunulacak her alternatifi koşulsuz kabul edeceği ve yeni yaşam koşullarına tartışmasız bir şekilde geçileceği de artık bir gerçek.
Nitekim şimdiden bir çok gelişmiş Avrupa ülkesinde teknolojik bir takım işlemlerle insanların hayat tarzlarına girilmeye çalışıldığı gündem konusu.
Kuşkusuz olayı olasılıklar ile maddeler halinde değerlendirmek de mümkün.
Ve eğer virüs tamamen yok edilemez ve her kış nükseden bir gribal enfeksiyon haline dönüşür ise tüm yazılan komplo görünümlü yorumların ciddi bir gerçekliği olacak
KAPİTALİZM ÇÖKÜYOR MU
Bu minvalde din odaklı entellektüellerin pasif bir bakış açısı ile olayı 'suç ve Ceza' ilahisine dayandırmaları şimdilik kanıksanan bir düşünce gibi görünsede, teknolojiyi tanrılaştıran yepyeni bir sürece girilmekle aslında uluhiyete karşı yeni ve etkili bir savaş türünün yaşandığı gerçeği yakın geleceğin realitesi.
Kapitalizm, yüz yıl önce petrolün işlenmesi ile nasıl bir yeni çağ oluşturmuş ise bugünden sonrada eskiye dair Pek çok alışkanlıkları, tarzları, düşünüş biçimlerini, felsefeleri, dini perspektifleri, insana dair sıcak duyguları yerlebir edecek bir kabuk değişimine giriyor.
Maneviyatsız...
Ruhsuz...
Ve merhametsiz..
Bugün insanlığın bu vahşi canavar kapitalist aygıtı ile baş edebilmesi pekte mümkün görünmüyor..
İnsanlık ölüm ile terbiye edilmek suretiyle basit, soğuk ve duygusuz bir cihaza dönüştürülme tehdidi ile yüzyüzedir.
Bu gün girişilen savaş, insanı iliklerine kadar esir almış Kapital hegemonya ile uluhiyetin insana bahsetmiş olduğu tapınma duygularının belkide en etkili savaşıdır.
Madde ile mananın savaşı
Nefis ile ruhun,
Yer ile Göğün,
Balçık ile kutsal üfürüğün savaşı.
İnsanlığın binlerce asırlık tarih hazinesinin, dijitalleşme ile birlikte elektronikleşen hislerle artık bir değerinin kalmayacağı, sosyolojinin toplum bilimini oluşturan mücerreb kaidelerinin anlamsızlaşacağı, insanı yalnızlığın boğucu zamansal döngüsünde boğan materyal ve mekanik odaklı bir hayat.
KAPİTALİZMİN SEÇKİN ZÜMRESİ
Kapital düşünce tarzı etik ve insani değerlerden uzaktır.
Kendi hiyerarşik düzeninde kapitalizm, insanı sadece ikiye ayırır.
Bilincin, kültürün, okumuşluğun, sanatın ve maharetin anlamsızlaştırııdığı, insanlığın mülk sahipleri ve yoksullar olarak temelde sınıflandırıldığı salt maddeci bir kategorize.
Kuşkusuz insanın tarih sahnesindeki ilk gününden beri toplumsallaşmasından, eşitlik ve adalet ilkelerine kadar, hayatın maddi hegemonyasından kurtulup madde ve mana ikilemini dengelemesine kadar dini değerlerin oldukça büyük ve etkili bir konumu olmuştur.
O yüzden kapitalist aygıt ayarları tamamen dini söylem ve eylemlere savaş açar. En ufak bir manevi söylemi dahi tehlikeli olarak algılar.
16. Yüzyıl Avrupasında Hristiyanlığı Rönesans ve reformlarla hayattan dışlayıp din kavramı dışında ama aslında dinin gerçeklerini bilim ve sanat adıyla insanlığa sunan zamansal kapitalizm olgusu, o dönem hristiyanlığın tüm kalıntılarını yok ederek yerine kendi putunu dikmeyi başardı..
Sanayi devrimleri ve makinenin icadı ile fabrikalaşan Kapitalizm, taa o yıldan beri aslında Avrupa toplumunda insanın sosyallık yapısını altüst ederek tekdüze bir yaşam tarzını kabullendirdi.
Bu gün Covid 19 virüsü ile belkide geçilecek dijital ve mekatronik bir hayat tarzının hedef kitlesi kuşkusuz yine Avrupa toplumları ve kendini Avrupai gören toplumlar olarak görünüyor.
Çünkü Kapital tarih deneyimi şunu gösteriyor ki, öncelikli bir toplum oluşturarak onunla bir çağ atlama pratiği bir realitedir.
Onun nazarında Afrika kıtasının ve 2.sınıf dünya halklarının bir değeri asla yoktur. Ve bu kıta ve ülkelerin dijital teknik altyapıları son kapitalist teknolojik hamlelerini kaldıracak kapasiteye sahipte değiller.
Bu gün kapitalis güç aygıtlarının elindeki teknik alt yapı ciddi bir araştırma konusu olmakla birlikte pekte detayları bilinen bir konu değil.
İnsanlığın uzayda koloni kurmayı tasarladığı,
Marsta tarımın denendiği,
Yerküre kaynaklarının nezaman tükeneceği araştırmalarının yapıldığı, Güncel işlerde robot teknolojisinin devreye sokulduğu,
İnsan beynine direk nüfuz eden çiplerin devreye sokulduğu,
Genetik mühendisliğinin, canlılar üzerinde genetiği değiştirilmiş yeni türler icadetme çalışmalarının yapıldığı,
Hemen hemen sermaye odaklı tüm gelir getiren hayvanların genetikleri ile oynandığı,
İnanılmaz ve insanüstü algoritmaların tasarlandığı... Yeni bir dünya düzeninde belkide insanlık girdiği bu meçhul yolda sonu kendinin yarattığı bir kıyamet sahnesi ile karşılaşacak. (İdris Yamaç - Hürseda Haber)