Siyonistler İslam Düşmanlığını Körüklüyor
Siyonizm, Nazizm’in bir parçasıdır.
Dünya Yahudilerinin Siyonist örgütü 19. Asırda Filistin toprakları üzerinde bir Yahudi devleti kurma amacıyla oluşturuldu.
Neo Siyonizm ideolojisinin taraftarları, 1920’lerin sonlarında gittikçe artış gösteren bir tarzda Siyonizm ile Hitler arasında işbirliğine giriştiler. Yahudi Nasyonalizmine dayanarak Yahudi olmayan bir toplumda Yahudiler için en uygun yöntem konusunda yapılan yoğun araştırmalardan sonra, Siyonistlerin Almanya ya da diğer dış ülke halklarının haklarıyla eşit haklara sahip olacakları kararlaştırıldı. Bu karar Yahudi millet ve kavmini resmiyette tanıma anlamına geliyordu. Bu arada Hitler hükümeti Siyonistlere yoğun bir destek veriyordu.
Siyonizm’in ve Yahudilerin Filistin’e muhacereti, Siyonistlerle Naziler arasındaki yoğun ilişkilerden dolayı engelleniyordu. Ancak daha sonraları ikisi arasındaki ilişkiler Siyonistlerin Hitlere ihanet etmesiyle sona erdi.
Naziler ile Siyonistlerin ilişkileri modern dünyanın gizli sırlarından bazıları olarak gizemini sürdürmektedir. Bugün ise Siyonist rejim Almanya ile değil de daha çok ABD ile işbirliği yapmayı tercih etmektedir. İsrail hükümeti Siyonist rejimi zorba, dayatmacı ve gelişmekte olan bir ülke olarak tanıtmaya çalışmaktadır.
Gordon’un söylediğine göre Siyonizm, Nazizm ile aynı kategoride değil, Nazizm’in bir parçasıdır.
Dünyanın bozguncu Neo Muhafazakar Yahudileri beşeriyetin aleyhinde insan ruhunu sarsan büyük cinayetlere imza atıyorlar. Bu tür vahşetleri işledikleri halde Yahudi aleyhtarlığının yükseldiği feryadıyla kulakları patlatmaya çalışıyorlar. İnsanların kendilerini dışlamak için çabaladıklarını iddia ediyorlar. Dünya kamuoyuna kurdukları tuzaklarla, her türlü müzakerelere kulak tıkayıp ortamı istedikleri şekle dönüştürmeye çalışıyorlar.
Eski Alaska valisi Sarah Palin’in açıklamaları, Yahudi düşmanlığı iddialarının yalan olduğunun en yeni numunelerinden sayılır. O bu cereyanda amellerinin sorumluluğunu kabul etme yerine, kendisini kurban olarak yansıtmaya çalışmaktadır. Arizona’daki silahlı saldırısından ve kongre üyelerinden birinin öldürülmesinden sora ki bu terör olayı Yahudi bir kadın tarafından işlenmişti. Silahlı eylemden sonra, tahrik edici, boş, muhtevasız ve sivri konuşmalarıyla Palin, Kongre’nin Demokratlarını, özellikle de suikasta kurban giden kurşunların hedefi olan milletvekilini yad edip ondan özür dileyeceğine, uzmanlar ve gazetecilerin öldürülen şahsa “kan etiketi” yapıştırdığını iddia etti.
“Kan etiketi” kavramı, Ortaçağ’a has bir kavramdır. Zira o zamanlarda Yahudi düşmanları, Yahudilerin Hıristiyan çocuklarının kanlarını “fesh” bayramında mukaddes ekmek pişirmede kullandıkları yalanını ileri sürüyorlardı.
Dick Stemn, Siyonizm hakkında şunları dile getirir; “Siyonizm, çoğulculuk düşüncesinin yok oluşunun sembolüdür. Bununla yeni bir efsanenin oluşturulması için bireyin varlığı kurban edilmiştir”
Bu gelişme, oyun ve hile yoluyla en iyi ırk olduklarını iddia etme, bu uğurda hemcinslerini insan kabul etmeme ya da katliamlara maruz bırakmakla, olayları Hitler’in Aryai bakışıyla değerlendirip 3000 yıldan fazla bir zaman önce var olduğu iddia edilen kabile inancını canlandırmaya çalışıyorlar. Yahudilerin aleyhinde olan Hitlerin Aryai görüşü Faşist bir yaklaşımdır. Aynı faşist düşünceye sahip mutaassıp Yahudiler kendilerinin dışındaki insanların aşağılanması ve köleleştirilmesi istiyorlar.
Stemn Yahudilerin gafil davranarak Siyonistlerin hükümranlığı altına girdiklerini, oysa bundan kurtulmak için ne tür bir bedel ödeyeceklerini de bilmediklerini ileri sürer.
Oysa olan Amerika halkına olmaktadır. Son yıllarda sansürlenmiş basın organlarıyla yüzleşmeye mecbur edilen bu halk, standardı olmayan eğitim ve propagandalarla yüzleşirken, şu anda yavaş yavaş kendine gelmeye ve uyanmaya başladı.
Dünyada gelişen İslam düşmanlığının temelinde Siyonizm bulunmaktadır. Son yıllarda özellikle Avrupa ve Amerika’da İslam düşmanlığı Siyonistlere bağlı basın organları tarafından kışkırtılmakta, bunun sonucunda Avrupa Amerika’daki başıboş faşist yığınlarda İslam karşıtlığı gün geçtikçe yeni boyutlara ulaşmaktadır.
Neoconlar ve Siyonistler tarafından kendi menfaatleri çerçevesinde kurulmaya çalışılan Ortadoğu’da, ABD’nin oynadığı oyunlar ve kurduğu tuzaklarla bu iş için milyarlarca dolar para harcanırken Amerika ekonomisi dibe vurdu ve yolun sonuna gelindi.
Modern Siyonist hareketinde dünya barışının yeri yoktur.
Ortadoğu’da sona ermeyen savaşlar, hukuk ve özgürlüklerin yok edilmesi, yapılan soykırımlar, korkunç savaş suçlarının işlenmesi ve yeni yeni düşmanlıkların oluşması modern Siyonist hareketinin ürünlerindendir. Zira kendilerini kimliksiz hisseden Siyonistler, dünya sathında resmi olarak tanınmaya şiddetle ihtiyaç duymaktadırlar.
Kaynak: İslam Times
Çeviren: Ahmet Dağcı