Kovid - 19 Hakkında Tehlikenin Farkında Olmak
Geçmişte var olan kolera, veba, sars ve ebola türü salgın hastalıklardan olan koronavirüsün yeni versiyonu kovid-19 ilk defa Çin'in Wuhan eyaletinde ortaya çıktı. Çok kısa bir zaman diliminde ise bütün dünyaya yayılarak hemen hemen her ülkeyi etkisi altına almış oldu. Son günlerde Çin'de etkisi azalıyor olsa da dünyanın her tarafında enfekte ve ölüm vakaları büyük bir hızla devam etmektedir. Hastalığın bulaşmasında en etkili davranış sosyal münasebete dikkat edilmeyiş olarak bilinmektedir. Bu nedenle uzmanlar ve Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca ısrarla evde izole olunmasını, mücbir sebep olmadıkça evden çıkılmamasını tavsiye etmektedirler. 65 yaş üstüne ise sokağa çıkma yasağı getirildi.
Fakat ne hikmetse halkımızın bir kesimi bu uyarıları dikkate almamaktadır. TV kanalları İstanbul'un en riskli ilçelerinin işlek caddelerini gösteriyor, insanlar büyük kalabalıklar hâlinde sokaklarda dolaşıyor.. Kısacası uyarıları doğru dürüst dikkate alan yok. Elbette ki, halkımızın bir kesimini tenzih ediyoruz. Zira uyarıları kaale alan insanlarımız da var.
Uyarı ve ikazları dikkate almayanlar vahametin, tehlikenin farkında değiller. Özellikle gençlik ve orta yaş grubu için koronavirüs fazla tehlike arzetmediği için olsa gerek bu kesim insanlar sokakları dolduruyor. Oysa bu yaş grubundan bir kişi eğer enfekte ise bu hastalığı 30 kişiye bulaştırma potansiyeli var. Asıl temkinli ve dikkatli olması geren bu kesim olmalıdır. Bakınız Kur'an-ı Kerim'de Allah Teâlâ ne buyuruyor: "Bile bile kendinizi tehlikeye atmayın. İyilik edin, kuşkusuz Allah iyilik edenleri sever." (Bakara:195) Ayette geçen ana tema: "Tehlikeden uzak durmak ve iyilikte bulunmak." Çok yönlü tehlikeler olmakla birlikte, iyiliklerin de farklı versiyonları vardır. Konumuz salgın hastalık kovid - 19 olması hasebiyle bu tehlikeye karşı her türlü önlem ve tedbir alınırsa halk sağlığı güvence altına alınmış olur. Buna katkısı olanlar büyük bir iyiliğin ve büyük bir sevabın da sahibi olmuş olurlar. İnsan, diğer insanlara zararı olmadığı oranda insandır. İnsani hasletlerin başında "emin insan" olmak vardır. Âlemlere rahmet Sevgili Peygamberimiz'in en önemli vasfı "emin" olmasıydı. Risalet döneminden önce de kendisi bu sıfatla anılmakta idi. Kur'ani tabirle "usvetun hasene" olması nedeniyle Müslümanlar Allah Resulü'nü örnek alması gerekmektedir. Fakat bizim toplumumuzda edep, ahlâk ve adab-ı muaşeret hususunda öylesine erozyon yaşanmış ki, sosyal medyada bir vatandaşımız halkımızın duyarsızlığını şu cümle ile dile getiriyor: "Arkadaş, bu millet bomba şüphesi olan pakete tekme atan, intihara kalkışana 'atla' diyen, gaz kaçağını çakmakla kontrol eden millet. 'Tedbirinizi alın' demek yetmez, sokağa çıkma yasağı gelmeli."
Evet vahametin farkında olmamak hayati tehlikeleri de beraberinde getirmektedir.
Özlü bir sözde geçmektedir: "Nasihatleri ne kadar umursamazsanız kendinize ve çevrenize o kadar zarar vermiş olursunuz."
Müslüman hem kendisine ve hem de çevresine zararı olmayan insandır. Müslüman temkinli, dikkatli ve müteyakkızdır. Eşref-i mahlûk olan insanın hayatını tehlikeye atacak davranışlardan şiddetle kaçındığı gibi diğer canlılara ve Allah Teâlâ'nın emaneti olan tabiat âlemine karşı hoyratça bir davranış içerisinde olamaz.
Bakınız Yüce Rabbimiz ne buyuruyor: "İnsanların kendi elleriyle yaptıkları yüzünden karada ve denizde fesat meydana çıktı. Böylece, tevbe edip dönsünler diye Allah yaptıklarının bir kısmını onlara tattırıyor." (Rûm:41) Biz bu ayeti yeryüzünü fesada veren emperyal güçlerle sınırlı tutamayız. Evet doğrudur, öncelikli olarak küresel sermaye baronları ve onların maşası olan güç odakları dünyamızı fesada vermektedir; fakat nice insanlar var ki, bireysel olarak kötülüklere vesile olmaktadırlar. Bu yüzden olaylara geniş bir zaviyeden bakmak durumdayız. Konumuzla alakalı, uyarı mahiyetinde o kadar çok ayet ve hadis var ki, insanlarımız bunları dikkate alsalar hiç kuşkusuz daha az zayiatlarla bu salgın hastalıktan kurtulabiliriz. Allah Teâlâ şöyle bir uyarıda bulunuyor: "Bir cana kıymaya veya yeryüzünde fesat çıkarmaya karşılık olması dışında, kim bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur. Şüphesiz peygamberlerimiz onlara apaçık deliller getirdiler. Ama bundan sonra da onların çoğu yeryüzünde taşkınlık yapmaktadırlar." (Mâide:32)
Bir tarafta insanların ölümüne sebebiyet vermek, diğer tarafta insanlar sağlığına kavuşsun diye canla, başla uğraş ve çaba içerisinde olmak. Özellikle sağlık görevlilerimizi burada saygıyla ve takdirle anmamız gerekmektedir. Onlar bir taraftan hayatlarını ortaya koyarak mücadele verirken, diğer taraftan bir takım insanların uyarı ve ikazları dikkate almaması anlaşılır bir durum değildir. Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki: "Bir yerde veba salgını duyarsanız, oraya girmeyin; veba sizin bulunduğunuz yerde çıkarsa, o yeri terk etmeyiniz." Burada bile evde kalmanın önemi vurgulanmış olmaktadır. İmâm Ali'nin de öngörü bağlamında şöyle bir uyarısı bulunmaktadır: "Size öyle bir zaman gelecek ki, ölümler çoğalacak, musibetler büyüyecek, açlık derdiniz artacak, cenazelerinizde cemaatle namaz kılınmayacak. O gün evlerinizden ayrılmayın, yuvanızı terk etmeyin. Şifanız için yardımcı olun, hastalara set çekin. Göz yumarsanız; kuru odunu kor ateşin yaktığı gibi o sizi yakacaktır."
Bu uyarılar adeta "kovid - 19" tehlikesinden söz etmektedir.
Sonuç olarak bütün halkımız kapımıza dayanmış olan bu tehlikenin farkında olmalıdır. Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca'nın ve tüm sağlık çalışanlarımızın uyarıları kaale alınmalı. Evden çıkmamak bu savaşın en önemli argümanıdır. Bu savaşta kullanacağımız en önemli konvansiyonel silah evde kalmaktır, evden çıkmamaktır. İroni olarak görülse de bu böyle bir savaş işte..
Gözle görülmeyen düşman bizi çepeçevre kuşatmış fakat biz evimizde güvenlikteyiz. Düşmanı alt etmenin en kolay yolu evden çıkmamak. Bakınız İspanya'da bir doktor nasıl bir uyarıda bulunuyor:
"Sizler bu işin ciddiyetini, bir yakınınız için morglarda yer kalmayıp, koridorda uzandığını gördüğünüz zaman anlayacaksınız".
Dileriz o günler gelmeden 14 maddelik uyarı ilkelerine riayet ederek milletçe önlem alabilelim... (rasthaber)