Türkiye, ABD'nin Şam'ı İrandan uzaklaştırıp İsrail'in kucağına itme oyununa nasıl geldi?
Suriye'de yaşanan savaşın nasıl ve neden başladığı ile savaştaki son gelişmelere dair değerlendirmelerde bulunan Araştırmacı Gazeteci Fehim Taştekin, Türkiye'nin Suriye politikasının dünü ve bu gününün anlaşılmasına katkıda bulunacak açıklamalar yaptı.
2011 yazından itibaren Esad karşıtlarına açıkça destek veren Türkiye, Suriye dışında yaşayan örgütlerin önce İstanbul'da toplantılar düzenlenmesine, ardından da temsilcilik açmasına izin vererek çeşitli destekler sundu.
Yine bu süreçte Esad'a karşı savaşan, ABD destekli kurulan Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) mensuplarının Türkiye'de yapılanmasına ön ayak olundu. ABD ÖSO üzerinden istediği projeleri gerçekleştiremeyince iş Türkiye’ye kaldı. ÖSO, ana üssünü Türkiye'nin Suriye sınırındaki kenti Hatay olarak duyurdu. Lojistik destek verilen ÖSO mensuplarının Türkiye sınırından Suriye'ye geçişine de izin verildi.
Bu süreçte Türkiye, Hatay ve Adana gibi yerlerde Beyaz Kasklıların eğitimine katkı sunmaya devam etti. Suriye'de kimyasal saldırılar ve onlarca sansasyonel olayda ismi geçen haber kaynağı hep Beyaz Kasklılar oldu. Geçtiğimiz günlerde Beyaz Kasklıların İngiliz İstihbarat (MI6) subayının İstanbul da ölü bulunmasının ardından maalesef Türkiye’deki birçok islamcı kesim ve Medya, Hürseda Haber’in 4 yıldır gündeme getirerek dosya haber şekilnde kanıtlarıyla ortaya koyduğu Beyaz Kasklılar gerçeğini görmezden gelmişti.
Suriye’de oluşturulmaya çalışılan algı ve ABD-İsrail-Suud-BAE ekseninin siyasi çıkarları doğrultusunda uygulamaya çalıştıkları siyasi dizaynı sık sık gündeme taşıyan Hürseda Haber, Ortadoğu genelinde ve Suriye özelinde yaptığı haber ve çalışmalarla bilinen ve bu konuda kitapları yayınlanan Araştırmacı Gazeteci Yazar Fehim Taştekin’in Suriye özelinde gündeme ilişkin yorumlarını değerlendirdi.
İsviçre’nin Basel şehrinde düzenlenen “Güncel gelişmeler ışığında Türkiye ve Ortadoğu” başklıklı panelde konuşan Araştırmacı Gazeteci Yazar Fehim Taştekin, Türkiye'nin "teröristlere" para ve silah yardımı yaptığını belirtirken Türkiye hükümetini El Kaide'nin eski Suriye kolu El Nusra ve IŞİD ve daha birçok örgütü silahlandırarak yardım ettiğini söyledi.
Türkiye ve ABD’nin Suriye’de ilk başlarda tamamen ortak hareket ettiğini belirten Taştekin, “Kuşkusuz Türikye ve ABD Suriye’de ortak hareket ettiler. Türkiye’nin Suriye siyaseti 2007 yılından sonra tamamen Amerika ile eşgüdüm halinde gelişen bir siyasettir. “Kardeşim Esad dediği dönemde de bu Amerika’dan bağımsız değildi. Hatta Amerika’nın Irak işgalinden sonra Suriye’ye giden ABD Dışişleri bakanı Şam’da Esad’a, Saddam’dan sonra sıra sende” demişti.” Açıklamasında bulundu.
“Kardeşim Esad” dönemi Şam’ı İran’an uzaklaştırıp İsrail’e yakınlaştırma hamlesiydi
Amerika’nın Suriye politikasında başlıca eksenin İran ve Suriye’nin Hamas-Hizbullah ve İslami Cihad’a olan desteğini kesmek olduğunu belirten Taştekin, ABD'nin başlıca amacının Suriye'yi İran'dan uzaklaştırarak İsrail'in kucağına itmek olduğunu ve bu nedenle örgütler üzerinden müdahaleye giriştiğini belirtti. Taştekin, “Türkiye Esad’la nasıl kol kola girdi? Bu Amerika’nın politikalarından asla bağımsız değildi. Dostluk ile Türkiye üzerinden Suriye’yi Amerikan cephesi ile barıştırma hamlesiydi. Fakat bu hamle Türkiye ile Suriye arasında önemli işbirliği anlaşmalarına yol açmakla birlikte Şam’ı Amerika’nın istediği gibi İran’dan uzaklaştırmadı ve israil’e yakınlaştırmadı. Suriye’nin Hamas, İslami Cihad ve Hizbullah’a olan destek hattını kesmesini sağlamadı.” değerlendirmesinde bulundu.
2011 yılında olaylar patlak verince Türkiye tamamen Amerika güdümüne girdi. Doha’da o zaman bir toplantı olmuştu Hilary Clinton o gün açıkça, “Bundan sonra yeni bir evreye giriyoruz. Artık tamamen Şam rejimini değiştirmeye karşı harekat başlatıyoruz” demişti ve bu tarihten sonra başladılar Esad’ın fişini çekmeye, elçilikleri tahliye etmeye, silahlı grupları oluşturmaya vesaire o zaman yoğun şekilde başlamışlardı. Türkiye, Amerika’ya rağmen Suriye’de birşey yapamadı.” dedi. (Hürseda Haber)